Güven Gürbüz Yazdı : Ne yaparlar zapt olmazsa kapatırlar

Güven Gürbüz Yazdı.

NE YAPARLAR ZAPT OLMAZSA KAPATIRLAR

Dolu doludur doluyla dolu. Nereden gelirse dolunun oradadır yolu. Doludan ne olmalı?
İdareli kullanmalı. Ağzını açık unutmamalı. Maazallah açıksa etrafa dökülüp saçmamalı.
Kimi maddiyattan dolu. Kiminin maneviyattan yolu. Düşündürür aklı eren her bir kulu.
Taşmak ister, taşanı nereye taşımalı? Kimde varsa o faydalı. Varsa verimli alanları sulamalı.
Ya olursa bendini yıkmalı. Birbirini kovalamamalı. Sel olup akmamalı. Zarar yok tedbir almalı.

Korkarız dolunun dolgusundan. Kaybetmeden olgusundan. Neler geçer sağından, solundan?
Her gidişin vardır bir yolundan. Zapt olmazsa ya düşünce kolundan. Tedbirin hepsi bundan.
İnsanoğlu dağılır her koldan. Biri o yandan, biri bu yandan. Acaba dünyanın dengesi neden?
Ayakta duran. Sağlam kalan. Çok olur o zaman. Sahip çıkan. Ya bir de etrafa saçıp saçılan.
Havadan. Sudan. Ağızdaki sözden. Ardan. Edepten. Hoca Nasrettine soralım bulur bir neden.

Boşuna Tıkamamışlar Senin Ağzını

Bir yaz günü öğle sıcağında Nasreddin Hoca, komşu köye gitmektedir.
İşi acele olmalı ki, ikindinin serinliğini beklememiştir.
Bir yandan güneş tepeden yakar, bir yandan da susuzluk içini kavurur.
Dili damağına yapışmak üzere iken yolu bir çeşmeye uğrar.
Olacak bu ya, adamın birisi de ‘su boşa akmasın’ diye çeşmenin oluğuna
ağaç parçası tıkamıştır. Hoca, oluğu tıkayan ağaç parçasına var gücüyle
asılır, asılır, bir iki denemeden sonra tıpayı çıkarıverir.
Çıkarır çıkarmasına da çıkarmasıyla birlikte basınçlı su Hoca’nın üstünü başını ıslatır.
Bütün bu olan bitenlere kızan Nasreddin Hoca, suyun karşısına geçerek;
“Boşuna tıkamamışlar senin ağzını… Demek ki, hak etmişsin!” der.

Akar akıcı olan. Akarken etrafa bakan. Hem madden. Hem manen. Hikmet kendinde esasen.
Cemiyette bilinir haktan. Taktir edilir hakikati bilen. Söz ile yerini bulur anlatılmak istenen.
Sözün aslı doğruluktan. Çok konuşursan. Ardı ardını almazsan. Şüphe duyulur bendinden.
Yıkmamalı bendini, çoğu zarardan. Her şeyin en iyisi başlar azından. Düşünüp, taşınmaktan.
Bilinir hali vaktin. Susmak değildir bilgisizlikten. Her fayda gelmez bende alimim diyenden.

Tedbirin adı, önüne almanın bendi. Açık bırakırsan çabuk gelir ardı. Kim bilmeden nereyi yıktı?
Yasalar maddenin özünde. Bilim ne diyor tahlil ile analizinde. Faydaya çevirmek bulmakla elimizde.
Yaşayan canlı da ne yok ki içinde? Hepsi bir madde, kainatın içerisinde. Sırrı  aslına dönmesinde.
İnançlarımızla bağdaşan hususta. Düşüncemiz usumuzda. Düşünüp çözmek insanoğluna düşmekte.
Tutmak tutulanı kopartmamakta. Her güzelliğin ardı yerli yerinde sunmakta.Görmek değil bakmakta.

20 Eylül 2024

Güven Gürbüz

Şebinkarahisar / Ankara