Güven Gürbüz Yazdı : Herşey ayan beyan Kim diyecek yalan
- Ayrıntılar
- Cuma, 18 Ekim 2024 11:50 tarihinde yayınlandı.
- Sebinmedya tarafından yazıldı.
Güven Gürbüz Yazdı :
HERŞEY AYAN BEYAN
KİM DİYECEK YALAN
Almış gidiyor başını rehavet.Gerekmiyor davetsize davet. Aç kapıyı bak git. Nerede edep?
Kim nerede görmüş hangi servet? Neresinden baksan kabahat. Gerekmiyor kimseye izahat.
Koşturanlar, koşmayanlar. Önde durup hep konuşanlar.Payeyide kapanlar. Seninkisi külfet.
Çok aradık arzuhale tercümanlar. Oysaki orta yerde arzuhaller. Kim acaba nasıl dinler?
Bizi bizden iyi bilenler. Güngörmüş, geçirmişler. Yüzüne yansır her türlü kerametler.
Eşeğin yanında giden sıpa. Bilemez hangi yol nereye sapa? Dağ başında kimi kurt kapa?
Taşlı toprağa işlemez çapa. Şişenin başını tutar tıpa. Anlatılanlar gelmez ipe sapa.
İnancı olmayan neye tapa? Kanma şifa diye verilen her hapa. Bayılınca vermez kimse kupa.
Yaşam bu koşarsın dere, tepe. Her bulduğun girmez sepete. Bir gün gelir herşey geri tepe.
Hoca Nasrettin baktı küpe. Küpten öte kulaktaki küpe. Her şey ortada sere serpe.
Bunlardan Daha İyi Bir Şahit Bulunabilir mi?
Nasreddin Hoca’nın Akşehir kadısı olduğu zamanda makamına bir adam girer.
Bu adamın sıkıntısı olduğu hareketlerinden kolaylıkla sezilmektedir.
Hoca; “Anlat, bakalım, nedir derdin?” dediğinde adam;
“Kadı Efendi benim bir tamburam vardı, onu filan adam çaldı, ondan davacıyım.” der.
Kadının emri üzerine davalı huzura çağırılır. Kadı;“Sen bu adamın tamburasını çaldın mı?”
deyince adam; “Hayır, Kadı Efendi bu tambura benim babamdan kalmıştır, istersen şahitlerimi
getirebilirim.” der. Kadı’nın emri üzerine şahitler davet edilir ve onlardan birincisine;
“Tamburanın sahibi kimdir?” diye sorulduğunda şahit; “Tambura dava edilen adamındır.”
Öbür şahit de;“Evet aynen öyledir, hatta ben tamburanın beş teli olduğunu bile biliyorum.” der.
Şahitlerin anlattıklarını duyan şikâyetçi ifadelere itiraz edince, Kadı Efendi sebebini sorar.
Bu defa şikâyetçi adam; “Kadı Efendi, şahitlerden birisi düğünlerin köçeği, birisi şarkıcısı, birisi de …”
deyince Kadı adamın sözünü keser ve; “Be adam! Böyle bir davada bunlardan daha iyi bir şahit bulunabilir mi?” deyiverir.
Hali halden, hali yoldan. Yol bozuksa ne anlasın halden. Kimine elden. Kimine dilden.
Bir başkadır hal bilen. Uğraşır çözer düğümleri birden. Zarar gelmez inançlı alimden.
Sevgiden geçer yolu iyiliğin. Değişir değişmez deme en iyi bildiğin.Yaşam en büyük şahidin.
Yanılma, doğruyu eğride bilirsin. Doğrultayım derken sende eğrilirsin. Sen, sende gizlisin.
Marifeti kendinden bilirsin. Marifetli olanı nereden tanırsın? Yaşamda herkes gibi bir nefessin.
Çok söyleme saç gibi bükülüyor. Büküldükçe yerinden sökülüyor. Eskimişse yapı kendinide tartmıyor.
El açmış yalvarıyor. Çağ değişti diyor uyarıyor. Kim nerede, kimlerle yürüyor? Bakta gör diyor.
Sorma hiç bilmeyene bilmiyor. Zorlama üstüne hiç almıyor. İçinde kanlar kaynıyor. Hala anlamıyor.
Organlarımız vücutta bir bütün, birlikte yürüyor. Biri acı çekince, diğeri hissediyor. Ağrıyor. Ağlıyor.
Birbirinden çare arıyor. Her şeye akıl yetişiyor. Beyin sağlamsa her yerde doğruları buluyor.
Güven Gürbüz
06 Eylül 2024
Şebinkarahisar / Ankara